Bakan Özer: Tüm mesleki eğitim merkezlerimizde şu anda 560 bin öğrenci var

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Başkent Organize Sanayi Bölgesi'ndeki Kalyon PV Güneş Teknolojileri Fabrikası'nda düzenlenen "İş'te Mesleğim Eğitim İş Birliği Protokolü İmza Töreni"ne katıldı.

Törende konuşan Özer, bugün mesleki eğitim merkezleriyle ilgili çok önemli bir açılım yaptıklarına işaret ederek, mesleki eğitime ilişkin bilgi verdi.

Bakanlık olarak mesleki teknik Anadolu liselerini güçlendirirken aslında son zamanlarda ağırlığı mesleki eğitim merkezlerine verdiklerini kaydeden Özer, mesleki eğitim merkezlerinin öneminden bahsetti.

Özer, mesleki eğitim merkezlerinde eğitim alan öğrencilerin, her ay asgari ücretin yüzde 30'u kadar ücret aldığını ve iş kazaları ile meslek hastalıklarına karşı sigortalandığını belirterek, buralarda eğitim alanlara lise diploması verilmesinin sağlandığını ifade etti.

Türkiye'deki mesleki eğitim merkezlerindeki öğrenci sayısının, 1999'daki katsayı uygulamasından önce 249 bin 774 olduğunu ve katsayı uygulamasıyla 74 binlere kadar düştüğünü dile getiren Özer, Türkiye'nin üretim kapasitesini güçlendirmek, iş gücü anlamında özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeleri desteklemek için 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu'nda değişiklik yaparak bu merkezlerdeki öğrencilere işveren tarafından ödenen ücreti devletin üstlendiğini anlattı.

"Genç işsizliği azaltmayla ilgili çok önemli bir enstrüman"
İkinci düzenleme olarak kalfalara verilen ücreti, asgari ücretin yüzde 50'si olarak belirlediklerini ifade eden Özer, bu iki düzenlemeyle mesleki eğitim merkezlerinin, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için ne kadar önemli bir işlevi ve kullanışlı bir enstrüman olduğunu görmelerinin sağlandığını söyledi.

Özer, konuşmasına şöyle devam etti:

"2021'in sonunda tüm mesleki eğitim merkezlerimizde yaklaşık 160 bin öğrencimiz vardı. Şu anda 560 bin öğrenci var. Yani son 10 ay içerisinde 400 bin yeni gencimiz mesleki eğitim merkezleriyle buluşmuşlar. Burada kritik olan şey şu, mesleki eğitim merkezine kayıt yaptırmak için sadece ortaokul mezunu olunması yeterli, yaş sınırlaması yok. Bizim bu 560 bin gencimizin yaklaşık yüzde 55'i 18 yaşından büyük. Mesleki eğitim merkezi, bir yandan kapasitesini artırırken, iş gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağını sağlayıp onun işveren üzerindeki maddi yükünü ortadan kaldırırken, işverenin çok daha rahat hareket edebileceği bir ortama kavuşmasını sağlarken aynı zamanda son 2-3 yıl içerisinde ülkemizin ve tüm dünyanın kronik problemi olan genç işsizliği azaltmayla ilgili de çok önemli bir enstrüman sağlıyor."

Mesleki eğitim yerine oturmadığı müddetçe eğitim sisteminin dengesini bulmasının mümkün olmadığına dikkati çeken Özer, mesleki eğitimle ilgili yapılan son açılımların bir taraftan iş gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağını ve ekonomik kalkınmayı pozitif olarak beslerken aynı zamanda eğitim sisteminin dengeye ulaşmasıyla ilgili de önemli bir işlev gördüğünü aktardı.

"İlk hedefimiz, ağustos ayının sonuna kadar 560 bin rakamını 700 bine ulaştırmak"
Bazı ailelerin çocuklarını yükseköğretime göndermek istemediğini, bir an önce iş gücü piyasasına girmesini tercih ettiğini ifade eden Özer, "Onun için okulla iş gücü piyasası arasında böyle sağlıklı bir mekanizma kurulduğu zaman, bu mekanizma sağlıklı bir şekilde kullanılmaya başlandığı zaman inşallah Türkiye'de her şey yerli yerine oturacak, çok daha sağlam, güçlü bir mekanizma eğitim sisteminde oturmuş olacaktır." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu yılın sonuna kadar 1 milyon genci mesleki eğitim merkezleriyle buluşturmaya dair sözlerini anımsatan Özer, "Burada ilk hedefimiz, ağustos ayının sonuna kadar 560 bin rakamını 700 bine ulaştırmak. İnşallah 1 Eylül itibarıyla Türkiye'de mesleki eğitim merkezlerindeki öğrenci sayısının 700 bine ulaştığı müjdesini tüm kamuoyuyla paylaşacağız. Ben buna inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Mesleki eğitim merkezi açılımının en önemli ayağının, istihdam garantili mesleki eğitim merkezi uygulamasını ilk kez yürürlüğe koymak olduğunu kaydeden Özer, Türkiye'de mesleki eğitim merkezlerindeki istihdam oranının yüzde 88'lerde olduğunu ve Kalyon PV'nin, fabrikaya kayıt yaptırıp 4 yıllık eğitimin sonunda başarılı olan tüm gençlere istihdam garantisi verdiğini dile getirdi.

Bakan Özer, 81 okula güneş paneli desteği istedi
Özer, ülke genelinde çevre dostu olarak nitelendirdikleri 1000 okul olduğunu anımsatarak şu ifadeleri kullandı:

"Burada da güzel güneş panellerini görünce ben inanıyorum ki Kalyon ailesi, 81 ilde birer okul olmak üzere toplam 81 okula güneş panelleriyle ilgili desteklerini bize sunacaktır. Bunu ayrı bir protokol olarak yapalım. Yani 81 ilde birer okul, bu iş birliğinin de inşallah bir bereketi olsun. Dolayısıyla 1081 tane çevre dostu okulumuz olur inşallah."

İş birliği için emek verenlere teşekkür eden Özer, "İnanıyorum ki iş gücü piyasasıyla, iş gücü piyasasının değerli temsilcileriyle, ülkemizin kalkınması için katma değer üreten iş dünyamızın temsilcileriyle el ele verdiğimiz zaman mesleki eğitimle ilgili, eğitimle ilgili çözemeyeceğimiz hiçbir şey yok." dedi.

Bakan Özer ile Kalyon Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Kalyon Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Kalyoncu iş birliği protokolünü imzaladı.

Törenin ardından fabrikayı gezen Özer, çalışmalar hakkında bilgi aldı.